"Peki , Rıza Bey Aile Evi yıkıldı da İzmir'de aile evlerinin köküne kibrit suyu ekildi ve yoksul insanlar her türlü uygarlığın nimetlerini içeren yeni evlere mi kavuştular? Hiç sanmam! Rıza Bey Aile Evleri olmadan İzmir mi olurmuş? Yoksullar kentinde nohut oda bakla sofa evcikler, her zaman, ama her zaman, ama her zaman Rıza Bey Aile Evi'dir. Bu düzende de Rıza Bey Aile Evi olarak kalacaktır. Bu yüzden bence Rıza Bey Aile Evleri İzmir'de hala yaşıyor."
Tarık Dursun K.
Kortejo “Aile Evleri” Fotoğraf Gösterisi
Değişmeyen tek şey yoksulluk
Yoksul Musevilerin aile evleri, şimdi yoksul Türklerin evleri
İzmir’e özel bir yaşam biçimi Musevi aile evleri (kortejo), 450 yıldan sonra artık yoksul İzmirli ailelerin, kimsesizlerin sığınağı oldu. İspanya’dan göç eden yoksul Musevilerin birbirine omuz vererek yeni hayatlarına uyum için bir arada yaşadıkları kortejolar, şimdilerde hayata tutunmak için yaşadıkları dört duvardan güç alan yoksul ailelerin, kimsesizlerin, yalnızların ,garibanların ve kaybolmuşların yeni mekanı. Birçoğunun benzer hikayelerle, kelimenin tam anlamıyla hayatın sillesini yiyen, genç, yaşlı, kadın erkek, çocuk aynı avlunun içinde, aynı kaderi paylaşarak hayata tutunmaya çalışıyor. Kaderleri gibi kullandıkları mekanlarda ortak olan bu insanların hayatları, aslında yarın neler yaşayabileceğimizin göstergesi…
Zamanın bir yerinde içinde yaşayan yoksul Musevilerle anlam kazanmış Aile Evleri’nin son örnekleri, bugün kaderine terk edilmiş halde bizlere artık başka öyküler anlatıyorlar.
450 yıllık bir tarihe tanıklık eden, Musevi aile evleri (Yahudihane) İzmir’e özel bir kültürel miras. Bugüne kadar her nedense göz ardı edilen, hakkında çokta fazla şey bilmediğimiz bu önemli mekanlar İFOD ve Simurgphotos üyesi Birol Üzmez’in objektifinde hayat buldu…Ortak bir avlu ve sokak içinde,emniyet ve kontrol için tek girişi olan, tuvaletler, banyo, mutfak, yıkanma yeri gibi paylaşılan ortak mekanlar, fakir veya çok fakirlerin barındırılması ve en önemlisi beraber yaşamayı mümkün kılan konuşulan dil (Judeo Espanyol- Ladino), müşterek dini inanç ve gelenekler…İşte bunlar Musevi aile evlerinin ortak özelliği…1948 yılında bu mekanları tamamen terk eden Musevilerin geride bıraktığı binalar ise bugün fakir Türkler tarafından kullanılıyor.
Çok az İzmirlinin bildiği bu mekanlar hakkında yazılmış kapsamlı bir yazı, sayıları, bugünkü sahipleri ile ilgili bilgilere ulaşmak mümkün değil. Üzmez’in fotoğrafları ile yeniden İzmir’in gündemine girmesiyle birlikte bu kültürel mirasın ilgi çekeceği ise şüphesiz…
İfod ve Simurgphotos üyesi Birol Üzmez’in objektifine yansıyan, gerçek yoksulluk hikayeleri 7 Mayıs 2009 Perşembe günü saat 19.00 da İzmir Sanat Oditoryum Salonu’nda fotoğraf ve İzmir tutkunları ile bir araya gelecek.