22 Mart 2010 Pazartesi

KORTEJO AİLE EVLERİ SERGİSİ İSTANBUL DA



Kortejo Photograph Exhibition of "Houses for Families"

The only thing that doesn't chnage is poverty

Family houses that belong to underprivilaged Jews now belong to Turks

Through the project consultancy of Yusuf Tuvi, the photograph exhibition on the subject of Kortejo-Houses for Families, showing the real stories of poverty and were reflected on the object glass of Birol Üzmez who is a member of Phograph Art Association in Izmir (IFOD) and Simurgphotos, will be hold at Schneidertempel Art Center in Istanbul on April 8th. 2010.
Consisting of 60 colored photographs, the exhibition could be visited until May 2nd. 2010.

After 500 years, Jewish family houses (kortejo) that indicates a life style specific to Izmir have become shelter for underprivileged Izmirian families. Kortejos where Jews without means who have migrated from Spain used to live in by supporting each other to adapt themselves to their new lives are now a new place for deprived families, unfortunate, lonely, and lost people. Most of them have similar stories. Young, old, women, men, children who have had significant difficulties in their lives are now living in the same courtyard and trying to survive. These people's lives have a common space, as well as a common destiny; it shows the possibilities of the future for us…

These deserted last examples of the family houses that gain their meanings with the underprivileged Jewish people who were living inside are now telling different stories.

Final backyards in Izmir

Jewish family houses (Yahudihane) are the witnesses of a 500 year history; it is a cultural heritage that is specific to Izmir. These important spaces that were somehow ignored and that we do not know much about now begins anew through the lens of Birol Uzmez, who is a member of İFOD and Simurgphotos. A common courtyard, a single entrance for security and control, common spaces like toilets, shower, kitchen, a shelter for people in need, and most importantly Jewish Spanish language (Ladino) that makes living together possible, common religious beliefs and traditions…These are some of the common features of Jewish family houses…Jews have left these houses in 1948 and they are now used by underprivileged Turks.
It is not possible to reach accurate information about these spaces that are not known to many Izmirians, about their number and their current owners. There is no doubt that this cultural heritage will attract attention by Birol Uzmez's photographs which brings them to Izmir's agenda again.
Birol Uzmez is a member of İfod and Simurgphotos; the real poverty stories that are reflected in his photos can be seen by photography and Izmir lovers in Schneidertempel 8 April 2010.
The recent history of Kortejos
It is thought that Izmir kortejos have started with the arrival of Spanish Jews in Izmir. It means that these kortejos exist for about 500 years. According to the interviews with some of the habitants of kortejos, these houses were used by Jewish people even in 1940's. However, the amount of kortejos has started to decrease in 19th century because Jews have moved to better houses for better living conditions. The first kortejos were shelter for Sephardic Jews who were in need. They had a common language, traditions, and foods. Kortejos, or Yahuthane as Izmirian people call it, were also secure places for people with different backgrounds. According to the expression of some old Jews, kortejos were emptied in the 50's. This situation can be explained by the fact that underprivileged Jewish people in Turkey have migrated to Israel in 1948. There were not many people wanting to live in such places anymore. There were more kortejos in Thessalonica than in Izmir where Jewish people were living. In recent years, Turkish people coming from the east started to settle in these houses. Migration in Turkey has gradually increased in Turkey starting from 50's until the 70's. Because of this reason, underprivileged Turkish immigrants have settled in these kortejos. The rents for the rooms are very low and living conditions are quite poor. It also means that protecting kortejos are no longer possible. Some kortejos give interesting although inadequate clues about old lifestyles. Most of the people who can give information on this subject have migrated to Israel.


Birol Üzmez
biroluzmez@gmail.com
www.simurgphotos.com

GSM : 0 505 317 30 01


Opening Date of the Exhibition : 8 May 2010 Thursday

Opening/Coctail : 18:00 - 20:00

Address : Bankalar Cad. Felek Sk. No:1 34420 Karaköy-İst


Phone: 0 212 249 01 50
e-mail: sanat@schneidertempel.com
www.schneidertempel.com

Ziyaret saatleri; Hafta içi her gün 10.30- 17.00, Cumartesi kapalı, Pazar; 12.00-16.00

Visiting hours ; every weekday 10:30-17:00, Closed on Saturdays, Sundays 12:00-16:00

18 Şubat 2010 Perşembe

SAMİ GÜNER KUPASI AİLE EVLERİ'NİN



1991'de kaybettiğimiz ünlü fotoğrafçımız Sami Güner’i anmak ve fotoğraf dünyamıza yeni bir heyecan kazandırmak için FOTOGEN (Fotoğraf Sanatı Derneği) tarafından düzenlenen TÜRKİYE konulu Sami Güner Kupası fotoğraf gösterisi yarışması’nın bu yılki sonuçları belli oldu.

Türkiye’nin Fotoğraf Oscarı sayılabilecek yarışmaya İzmir den katılan İfod ve Simurgphotos üyesi Birol Üzmez , Kortejo Aile Evleri isimli altı dakikalık belgesel fotoğraf gösterisiyle Sami Güner Kupasını almaya hak kazandı.
Yine Simurgphotos ve İfod üyelerinden Tülün Şaşmaz Üzmez “Akvaryum”,Tolga Taçmahal “Metro” isimli çalışmalarıyla üçüncü tura geçtiler.

Cengiz Karlıova, İbrahim Göksungur ve Yusuf Darıyerli’den oluşan seçici kurulun değerlendirmesi sonucunda Birol Üzmez ile birlikte, Edirne’den Behiç Günalan “Süpürgenin Yalnız Ustaları”, Bandırma’dan Bilkan Uçkan “ Kuşların Dansı”, Manisa’dan Erol Mollaibrahimoğlu ise “Adımlar” çalışmalarıyla kupa almaya hak kazandı. 90 gösterinin katıldığı yarışmada bu yıl 32 gösteri başarılı bulundu.

Sami Güner Kupası ödül töreni ve gösterileri 20 Şubat Cumartesi günü saat 16.00 da Fotoğrafevinde yapılacak.

Sami Güner Kupası’nı kazanmak için birbirini izleyen yarışmalarda üç yıl başarılı olmak gerekiyor. Üzmez birinci yıl İzmir de Ege Mahallesi’nde yaşayan Romanların gündelik yaşamlarının öyküsünü anlatmış,ikinci yıl ise Zonguldaklı Maden İşçilerinin zor yaşam koşullarını belgelemişti.

Sami Güner Kupasını almaya hak kazandığı Kortejo Aile Evleri projesinde Birol Üzmez, uzun yıllar içinde yaşayan Yahudi vatandaşlarla anlam kazanmış Aile Evlerinin son izlerini sürdü.
İzmir’e özel bir yaşam biçimi Musevi aile evleri (kortejo), günümüzde yoksul İzmirli ailelerin, kimsesizlerin sığınağı oldu. 1492 yılında İspanya’dan göç eden Sefarad Yahudilerinin birbirine omuz vererek yeni hayatlarına uyum için bir arada yaşadıkları kortejolar, şimdilerde hayata tutunmak için yaşadıkları dört duvardan güç alan yoksul ailelerin, kimsesizlerin, yalnızların ve kaybolmuşların yeni mekanı. Birçoğunun benzer hikayelerle, kelimenin tam anlamıyla hayatın sillesini yiyen, genç, yaşlı, kadın erkek, çocuk aynı avlunun içinde, aynı kaderi paylaşarak hayata tutunmaya çalışıyor. Kaderleri gibi kullandıkları mekanlarda ortak olan bu insanların hayatları, aslında yarın neler yaşayabileceğimizin göstergesi.

500 yıllık bir tarihe tanıklık eden, Musevi aile evleri (Yahudihane) İzmir’e özel bir kültürel miras. Bugüne kadar her nedense göz ardı edilen, hakkında çokta fazla şey bilmediğimiz bu önemli mekanlar İFOD ve Simurgphotos üyesi Birol Üzmez’in objektifinde hayat buldu.

Zamanın bir yerinde içinde yaşayan yoksul Musevilerle anlam kazanmış Aile Evleri’nin son örnekleri, bugün kaderine terk edilmiş halde bizlere artık başka öyküler anlatıyorlar.
1948 yılında bu mekanları tamamen terk eden Musevilerin geride bıraktığı binalar ise bugün fakir Türkler tarafından kullanılıyor.

Yarışmanın sonuçları http://www.fotogen.org.tr/sgk.htm

4 Ekim 2009 Pazar

AİLE EVLERİ FOTOĞRAF SERGİSİ


Kortejo “Aile Evleri” Fotoğraf Sergisi

Değişmeyen tek şey yoksulluk


Proje danışmanlığını Yusuf Tuvi’nin üstlendiği, İfod ve Simurgphotos üyesi Birol Üzmez’in objektifine yansıyan, gerçek yoksulluk hikayelerini anlatan fotoğraf sergisi Konak Belediyesi’nin desteği ile 9 Ekim 2009 Cuma günü saat 18.00 da Kemeraltı Abacıoğlu Han da fotoğraf ve İzmir tutkunları ile bir araya gelecek.

19 Ekim tarihine kadar gezilebilecek sergide 60 adet renkli fotoğraf yer alıyor.

Yoksul Musevilerin aile evleri, şimdi yoksul Türklerin evleri

İzmir’e özel bir yaşam biçimi Musevi aile evleri (kortejo), 500 yıldan sonra artık yoksul İzmirli ailelerin, kimsesizlerin sığınağı oldu. İspanya’dan göç eden yoksul Musevilerin birbirine omuz vererek yeni hayatlarına uyum için bir arada yaşadıkları kortejolar, şimdilerde hayata tutunmak için yaşadıkları dört duvardan güç alan yoksul ailelerin, kimsesizlerin, yalnızların ,garibanların ve kaybolmuşların yeni mekanı. Birçoğunun benzer hikayelerle, kelimenin tam anlamıyla hayatın sillesini yiyen, genç, yaşlı, kadın erkek, çocuk aynı avlunun içinde, aynı kaderi paylaşarak hayata tutunmaya çalışıyor. Kaderleri gibi kullandıkları mekanlarda ortak olan bu insanların hayatları, aslında yarın neler yaşayabileceğimizin göstergesi.

Zamanın bir yerinde içinde yaşayan yoksul Musevilerle anlam kazanmış Aile Evleri’nin son örnekleri, bugün kaderine terk edilmiş halde bizlere artık başka öyküler anlatıyorlar.

500 yıllık bir tarihe tanıklık eden, Musevi aile evleri (Yahuthane) İzmir’e özel bir kültürel miras. Bugüne kadar her nedense göz ardı edilen, hakkında çokta fazla şey bilmediğimiz bu önemli mekanlar İFOD ve Simurgphotos üyesi Birol Üzmez’in objektifinde hayat buldu.

Boyoz ve sübye kokulu Son avlularımız

Ortak bir avlu ve sokak içinde,emniyet ve kontrol için tek girişi olan, tuvaletler, banyo, mutfak, yıkanma yeri gibi paylaşılan ortak mekanlar, fakir veya çok fakirlerin barındırılması ve en önemlisi beraber yaşamayı mümkün kılan konuşulan dil (Judeo Espanyol- Ladino), müşterek dini inanç ve gelenekler…İşte bunlar Musevi aile evlerinin ortak özelliği.

1948 yılında bu mekanları tamamen terk eden Musevilerin geride bıraktığı binalar ise bugün fakir Türkler tarafından kullanılıyor.
Çok az İzmirlinin bildiği bu mekanlar hakkında yazılmış kapsamlı bir yazı, sayıları, bugünkü sahipleri ile ilgili bilgilere ulaşmak mümkün değil. Üzmez’in fotoğrafları ile yeniden İzmir’in gündemine girmesiyle birlikte bu kültürel mirasın ilgi çekeceği ise şüphesiz…



KORTEJOLARIN BÜGÜNKÜ TARİHİ

İzmir’ deki kortejoların Musevilerin İzmir’ e gelmeleriyle birlikte başladığı düşünülmektedir. Bu demektir ki 500 yıldır bu kortejolar mevcuttur. Bazı kortejolarda yaşayanlar ile yapılan söyleşilere göre 1940 da bile Museviler tarafından kullanılmaktaydı. Ne var ki 19. yüzyılda Musevilerin önemli bir bölümü daha iyi bir yaşam standardına ulaşıp daha iyi evlere taşındıklarından kortejoların sayıları gitgide azalmıştır.

İlk kortejolar düşük gelirli Sefarad Musevileri için sığınma yeri idi. Aynı lisanı konuşup, aynı gelenek ve aynı tip yemek usullerini paylaşırdı.

Kortejolar,İzmirliler’in tanımıyla Yahuthane’ler aynı zamanda değişik uyruklu insanların için de güvenlikli evlerdi. Bazı yaşlı Musevilerin ifadelerine göre 1950’ lerde kortejolar boşalmıştı. Bu durumun izahı Türkiyedeki fakir Musevilerin daha iyi bir yaşam için 1948’ de İsrail e göç etmeleri ile mümkündür.

Artık Türkiye’ de böyle bir yerde yaşamak isteyenler kalmamıştır. Birçok kortejo aynı zamanda Musevilerin yerleştiği İzmir’ den fazla Selanik’ te de bulunmaktadır. Son zamanlarda bu binalara doğudan gelen Türk vatandaşlar yerleşmişlerdir. 1950 den başlamak üzere özellikle 1970’ lerde Türkiye de göç devamlı artmıştır. Bu nedenle İzmir’deki kortejolara çok fakir Türk göçmenler yerleşmiştir. Odalar çok düşük fiyata kiralanmakta ve oraya yerleşenler kötü koşullarda yaşamaktadırlar. Bu aynı zamanda şu anlama gelmektedir ki kortejoların muhafazası ve korunması artık mümkün olmamaktadır. Bazı kortejolar eski yaşam tarzları hakkında yetersiz olmakla beraber ip uçları vermektedir. Ve bu konuda bilgi alınabilecek insanların çoğu İsrail’ e göç etmiştir.



Belgesel Fotoğraf Projemdeki hedef ve amacım

Bu çalışmamın kültürler arası diyalogun güçlendirilmesi ve kültürler arasında sorunların çözülmesine yönelik çalışmalara da örnek olacağını ayrıca hazırladığım sergi ve fotoğraf gösterilerinin farklı kültür ve toplumlar arasında eşitlik, barış ve hoşgörü anlayışının gelişmesine katkıda bulunacağını düşünmekteyim. Hızla değişimin yaşandığı günümüzde daha önce anlatılmamış aile evi belgesel fotoğraf çalışmam genç kuşaklara ve farklı kültürlere bir arşiv oluşturarak aktarılması ile amacına ulaşacaktır.


Birol Üzmez
biroluzmez@gmail.com
http://www.simurgphotos.com/

26 Eylül 2009 Cumartesi

ÇAY KEYFİ BUDUR


"Çay Keyfi" temalı fotoğrafların yarıştığı 16. Allianz Fotoğraf Yarışması'nın sonuçları açıklandı. 512 fotoğrafseverin, toplam 2148 eserle katıldığı yarışmada Grubumuz üyelerinden Gökhan Bedir Mansiyon,Tülün Şaşmaz Üzmez ise sergileme kazandı. Yarışmanın siyah beyaz kategorisinin birincisi İzmir'den Selim Uçar Çam, renkli fotoğraf kategorisinin birincisi ise Mersin'den İsmet Danyeli oldu.

14 Mayıs 2009 Perşembe

AİLE EVLERİ KORTEJOLAR












"Peki , Rıza Bey Aile Evi yıkıldı da İzmir'de aile evlerinin köküne kibrit suyu ekildi ve yoksul insanlar her türlü uygarlığın nimetlerini içeren yeni evlere mi kavuştular? Hiç sanmam! Rıza Bey Aile Evleri olmadan İzmir mi olurmuş? Yoksullar kentinde nohut oda bakla sofa evcikler, her zaman, ama her zaman, ama her zaman Rıza Bey Aile Evi'dir. Bu düzende de Rıza Bey Aile Evi olarak kalacaktır. Bu yüzden bence Rıza Bey Aile Evleri İzmir'de hala yaşıyor."
Tarık Dursun K.

Kortejo “Aile Evleri” Fotoğraf Gösterisi

Değişmeyen tek şey yoksulluk

Yoksul Musevilerin aile evleri, şimdi yoksul Türklerin evleri


İzmir’e özel bir yaşam biçimi Musevi aile evleri (kortejo), 450 yıldan sonra artık yoksul İzmirli ailelerin, kimsesizlerin sığınağı oldu. İspanya’dan göç eden yoksul Musevilerin birbirine omuz vererek yeni hayatlarına uyum için bir arada yaşadıkları kortejolar, şimdilerde hayata tutunmak için yaşadıkları dört duvardan güç alan yoksul ailelerin, kimsesizlerin, yalnızların ,garibanların ve kaybolmuşların yeni mekanı. Birçoğunun benzer hikayelerle, kelimenin tam anlamıyla hayatın sillesini yiyen, genç, yaşlı, kadın erkek, çocuk aynı avlunun içinde, aynı kaderi paylaşarak hayata tutunmaya çalışıyor. Kaderleri gibi kullandıkları mekanlarda ortak olan bu insanların hayatları, aslında yarın neler yaşayabileceğimizin göstergesi…

Zamanın bir yerinde içinde yaşayan yoksul Musevilerle anlam kazanmış Aile Evleri’nin son örnekleri, bugün kaderine terk edilmiş halde bizlere artık başka öyküler anlatıyorlar.

450 yıllık bir tarihe tanıklık eden, Musevi aile evleri (Yahudihane) İzmir’e özel bir kültürel miras. Bugüne kadar her nedense göz ardı edilen, hakkında çokta fazla şey bilmediğimiz bu önemli mekanlar İFOD ve Simurgphotos üyesi Birol Üzmez’in objektifinde hayat buldu…Ortak bir avlu ve sokak içinde,emniyet ve kontrol için tek girişi olan, tuvaletler, banyo, mutfak, yıkanma yeri gibi paylaşılan ortak mekanlar, fakir veya çok fakirlerin barındırılması ve en önemlisi beraber yaşamayı mümkün kılan konuşulan dil (Judeo Espanyol- Ladino), müşterek dini inanç ve gelenekler…İşte bunlar Musevi aile evlerinin ortak özelliği…1948 yılında bu mekanları tamamen terk eden Musevilerin geride bıraktığı binalar ise bugün fakir Türkler tarafından kullanılıyor.
Çok az İzmirlinin bildiği bu mekanlar hakkında yazılmış kapsamlı bir yazı, sayıları, bugünkü sahipleri ile ilgili bilgilere ulaşmak mümkün değil. Üzmez’in fotoğrafları ile yeniden İzmir’in gündemine girmesiyle birlikte bu kültürel mirasın ilgi çekeceği ise şüphesiz…

İfod ve Simurgphotos üyesi Birol Üzmez’in objektifine yansıyan, gerçek yoksulluk hikayeleri 7 Mayıs 2009 Perşembe günü saat 19.00 da İzmir Sanat Oditoryum Salonu’nda fotoğraf ve İzmir tutkunları ile bir araya gelecek.

7 Mayıs 2009 Perşembe